#

Cami’a/ Orhan Gazi Camii ve Şeyh Edebali Türbesi

Seyyid Soylu[1]


Bu yazıda sizlerle ‘’Ayak olursan oğul, karınca ezmeyesin. Vakit kıymetli oğul sakın boş geçmeyesin’’ sözlerini bizlere emanet eden zâtın, Şeyh Edebali Hazretleri’nin bulunduğu, Osmanlı’nın beşiği olan Bilecik Orhan Gazi Camisi’ni ziyaret edeceğiz.


Bilecik; yıllar boyunca Frigler, Hititliler, Mısırlar, Lidyalılar, Persler, Makedonlar, Bithynia Krallığı ve Roma İmparatorluğu dönemlerini yaşadıktan sonra Ertuğrul Gazi ile bir Türk toprağı kimliğini kazanmaya başladı. Biliriz ki Anadolu’yu mayalayanların kutsi nefesleri ile zenginleşen mekânlar zengin coğrafyamızın en nadide yerleridir. İşte bu ziyaretimiz bu minvalde bir yol almaktır.


Eski Bilecik şehrinin kurulduğu vadinin sırtında küçük bir tepe üstüne yer alan Orhan Gazi Camii ve Şeyh Edebali Türbesi’nin Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Gazi ve Malhun Hatun’un oğlu olan Orhan Gazi zamanında yapıldığı kabul edilir. Yapılar zaman zaman onarımlar geçirerek günümüze ulaşmıştır. Kareye yakın dikdörtgen planlı inşa edilen camiinin kesin olmamakla beraber 14. yüzyılda yapıldığı bilinmektedir. İlk minaresi yapıdan biraz daha uzakta ayakta durmaya devam etmektedir. Şu anki çifte minareleri sonradan Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılmıştır. Camiden oldukça uzakta bulunan imaret çok harap durumda olsa da hala azametli geçmişinden izler taşımaktadır. Kurşun kubbeli, masif duvarları ile oldukça sade plan ve görünüşüne rağmen abidevi duruşuyla erken dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Öyle ki, eksiksiz bütün ziyaretçilerinin camiye girerken dillendirdiği derin huzur, caminin yanı başında bulunan Şeyh Edebali Türbesi’nden kaynaklanıyordur.


Bu güzel topraklarda yatan mübarek zât Şeyh Edebali kimdir?
Kısaca bahsedelim. 1206 ile 1208 yılları arasında doğduğu rivayet edilir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında yaşamış bir din bilgini, Ahi şeyhi, Osman Gazi’nin kayınbabası ve hocasıdır. Tefsir, hadis ve özellikle İslam hukukunda uzmanlaşmıştır. Osmanlı Devleti’nin fikir babasıdır. Edebali, mutasavvıf olmasının yanında ilk Osmanlı kadısı ve müftüsüdür. Dönemin birçok fakihi ile görüşmüş ve onlardan ders almış, çok sayıda talebe yetiştirmiştir. Önde gelen öğrencilerinden aynı zamanda damadı Dursun Fakih, Edebali’den sonra Osmanlı Devleti’nin ikinci müftüsü ve kadısı olmuştur. Mevlidi Şerif’in yazarı Süleyman Çelebi, Mahmut Paşa yönüyle ikinci kuşaktan Şeyh Edebali’nin torunudur. Şeyh Edebali uzun bir hayat sürdükten sonra 726 (1326) yılında Bilecik’te vefat etmiştir.


Şeyh Edebali Türbesi’nde kendisiyle beraber ailesinden altı büyük ve dört küçük sanduka ve yanı başında da pencereleri geniş vadiye bakan dergâhı bulunur. Rivayetlere göre işte tam bu alan otakların kurulduğu ve Osmanlı’nın doğduğu topraklardır. Bizi bu noktada direklere asılı iki şanlı Türk ve Kayı bayrağı karşılar. Biraz gerisinde gördüğümüz çınar ağacı ise yine rivayetlere göre Osman Gazi’nin rüyasında gördüğü çınardır. Hatırlayalım o rüyayı; Osman Gazi, dergâhta bulunduğu bir gece rüyasında Şeyh Edebali’nin göğsünden bir ayın çıkıp kendi göğsüne girdiğini ve göğsünden bir büyük ağaç çıkıp dallarının alemi kapladığını, altından birçok nehirlerin çıkıp insanların bu sulardan geçtiklerini görmüştür. Şeyh Edebali rüyayı şöyle tabir etmiştir: “Sen, Ertuğrul Gazi oğlu Osman, babandan sonra bey olacaksın. Kızım Malhun Hatun ile evleneceksin. Benden çıkıp sana gelen nur budur. Sizin soyunuzdan nice padişahlar gelecek ve nice devletleri bir çatı altında toplayacaklar, Allah nice insanın İslam’a kavuşmasına senin soyunu vesile edecektir.”


Nitekim de öyle olmuş, soy altı asır devam etmiştir. Edebali, hayatı boyunca doğru olmayı, hakkı bilmeyi, ahlakın önemini, sevgiyi, saygıyı ve dürüstlüğü anlatmış ve öğütler vermiştir. Nasihatlerini kulağına küpe yapan Osman Gazi kuruluşu başlatmış; halka hizmet ederek adını tarihe yazmıştır. Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusunun nasihatleri yüzyılları aşarak bu topraklarda yaşayan Müslüman Türk yöneticiler için son derece önemli olmuştur. Geleceği iyi okuyabilen Edebali’nin yolunda nice güzel insanlar yetişmiştir. Bizlere düşen geçmişimize sahip çıkarak geleceğimizi inşa etmektir. Biz de o etkileyici nasihatlere kulak vererek ziyaretimizi sonlandıralım.


Ey Oğul!
Beysin!
Bundan sonra öfke bize; uysallık sana…
Güceniklik bize; gönül almak sana…
Suçlamak bize; katlanmak sana…
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana…
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana…
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana…
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana…
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana…

Konum:
Orhan Gazi Camii ve Şeyh Edebali Türbesi Adresi
https://goo.gl/maps/zUSqUvUGY1YRak1d8
Bakmadan Geçme:
Orhan Gazi Camii ve Şeyh Edebali Türbesi’ni Sanal Turla Ziyaret Edebilirsiniz.
https://www.360cities.net/image/245966-eyh-edebali-trbesi-bilecik-sanal-tur-turkey

[1] 15 Temmuz Şehitleri AiHL öğrencisi. Sosyal medyada içerik üreticiliği ve sunuculuk yapıyor. Çokça okur, elinden geldiğince yazmaya çalışır. En çok şiir okur, yazar.