#

Açıköğretim’den Amerika’ya

“Hepimiz aslında birçok farklı hikâyeden oluşuyoruz. Anne, babalar olarak sizlerin hikâyeleri var, hayal kuran bir çocuğun farklı bir hikâyesi vardır, hocalarımızın bambaşka hikâyeleri var, öğrenci olarak bizlerin farklı farklı birçok hikâyesi var.”

Saliha Büşra Selman, İstanbul Şehir Üniversitesi 2016 Yılı Mezuniyet Töreni’ndeki konuşmasından…

Hepimizin hayatları farklı birer hikâye olduğu gibi aslında kendi hayatımızın farklı dönemleri de farklı farklı hikâyelerden oluşuyor. Bu farklılıklardan birçok şey öğrenebilir, gerektiğinde aynı yoldan geçmiş birisinin o yolda gördüğü ışığın varlığını bilerek umut edebilir, kendi yolunuzu çizerken en az sizinkisi kadar kıymetli olan her bir diğer yoldan önemli dersler öğrenebiliriz. Ben bu yazıda size geleneksel olmayan eğitim yolculuğumdan bahsedeceğim.

  • Okul ikinciliğiyle mezun olduğum ortaokuldan sonra, başörtüsüyle okuyamayacağım için lise eğitimime normal bir lise öğrencisi gibi okulda devam edemedim. İmam Hatip liselerinde, millî güvenlik derslerinde öğrencilerin başörtülerini açma zorunluluğu olduğu için, İmam Hatip lisesi de o zamanlar bir tercih olamamıştı.
  • Beşiktaş Diyanet Ihlamur Kız Kur’an Kursu’nda yatılı olarak hafızlık eğitimine başladım, bir yandan da açık liseye kayıt oldum. Her dönem sonu geldiğinde, bir gün içinde bir okul döneminin tüm derslerinin sınavına giriyordum. Bu şekilde liseyi bitirdim ve sonra üniversite giriş sınavına hazırlanmaya başladım. Hafızlık eğitiminin disipliniyle gece 4’te kalkıp akşam uyuyana kadar durmadan çalışarak sınava hazırlandım.
  • 2011 yılında İstanbul Şehir Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazandım. Bir yıl İngilizce hazırlık döneminden sonra bölüme geçtiğimde, üniversitede ders dışında da merak ettiğim konularla ilgili araştırmalar yaptım, daha fazla okumaya ve öğrenmeye çalıştım.
  • Merak ettiğim konularla ilgili yaptığım araştırmalar ve okuduklarımdan sonra hocalarımın yanına gidip sorular sordum. Bazen kitap önerirken bazen de o konuyla ilgili başka bir hocaya yönlendirdiler. Bu şekilde önce araştırarak, okuyarak ve sorarak birçok alanı gözlemleme ve deneyimleme fırsatım oldu.
  • Üniversite hayatım boyunca stajlarımı genelde şu şekilde yaptım: İlgimi çeken bir konuyu araştırıp o konuda çalışan hocalara ulaştım, onlara konuyla ilgili yaptığım araştırmaları, okumaları ve konuya olan merakımı anlattım; sonra izin verdikleri takdirde onların laboratuvarlarında ya da kliniklerinde birkaç ay çalıştım. Böylece eğer ileride bu konuda çalışmak istersem neler yapmam gerekeceğini bizzat deneyimleyerek öğrendim.
  • 2015 yılında Harvard Üniversitesinden kabul alarak Psikoloji bölümünde, Çocuk-Ergen Ruh Sağlığı (Youth Mental Health Laboratory) Araştırmaları Laboratuvarı’nda araştırma asistanlığı yaptım. Yazın laboratuvarda çalışırken bir yandan da yurtdışı programlarıyla ilgili bilgi sahibi olmaya başladım. Bir sonraki aşamada nasıl başvuru yapabileceğimi araştırdım. Yurtdışında yüksek lisans yapan kişilerle konuştuktan ve orada öğrendiklerimden sonra başvuru yapmaya karar verdim.
  • 2016 yılı sonunda İstanbul Şehir Üniversitesi’nden hem bölüm ve okul birincisi olarak mezun oldum. Daha sonra Boston Üniversitesi, Psikoloji ve Beyin Bilimleri (Psychological & Brain Sciences) master programına kabul aldım. Şu an yüksek lisansımı yapıyorum. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde stresin ve olumsuz yaşam deneyimlerinin beyin ve bilişsel fonksiyonların gelişimine etkilerini araştırıyorum.

Hikâyeme geri dönüp baktığımda, yapılan bir kariyer planından ziyade, önümü göremediğim yıllarda sadece o gün neyden sorumluysam ona çalıştığımı görüyorum. Biz genelde hayatlarımızı bildiklerimize ve beklediklerimize dayanarak planlamaya çalışıyoruz ama hayatımızı asıl değiştiren olaylar aslında çoğu zaman beklenmeyen olaylardan ve bilmediğimiz yerlerden gelebiliyor. Kendi mantığımıza göre düşündüğümüz planımıza göre bir şeyleri yapmaya ya da yapmamaya karar veriyoruz. Aslında Yaratan’ın planı her şeyin üzerinde. Bugün olduğumuz yer ya da önümüze gelenler, bize Allah’ın verdikleridir. O yüzden kişinin ne yapıyorsa onu en iyi yapmaya çalışması çok önemli. Konu her ne olursa olsun, hangi alanda çalışıyorsak çalışalım, önümüzde ne iş varsa onu en iyi şekilde yapmaya gayret etmek çok önemli çünkü “Gayret bizden, tevfik Allah’tan”.