#

Demirbaş-İçini Döken Kitaplar

Sardalye Sokağı John Steinbeck – Çağdaş Küresel Medeniyet Şaban Teoman Duralı-Dergâh Yayınları – İslami Hükümlerin Esas ve HikmetleriKudüs Ey Kudüs Larry Collins – Dominique Lapierre Kronik Yayınları – Şehrin Kaybolan Efendileri Mahmut Bıyıklı – POST YAYINEVİKitap Sevdası Kitaplar Âleminden Öyküler Neva Yayınları

Sardalye Sokağı (John Steinbeck)

Sardalye Sokağı, 1930’lar Amerika’sında fabrika işçilerinin, sanatçıların, bilim insanlarının, fahişelerin ve serserilerin yaşadığı bir dünyadır. Usta yazar John Steinbeck’in gerçek hayattan esinlenerek unutulmaz karakterler yarattığı bu kitap; çalışmayı, düzenli bir hayat sürmeyi, sıradanlaşmayı inatla reddeden Mack ve tayfası çevresinde hikâye ediliyor. Mack ve tayfası kitapta sistemin dışında yaşamanın, sömürü çarklarına başkaldırmanın, dayanışmanın, ihtiyaç duyulan kadarıyla yetinmenin öncülüğünü yapmaktadır. John Steinbeck, kurguladığı karakterlerle gerçek insan portreleri çizmiş ve bu portrelerin sıradan yaşamlarından gösterdiği ilginç ve sarsıcı sahnelerle bizi gerçek bir dünyaya davet etmiştir. Usta yazar John Steinbeck’in mürekkebinden çıkan bu sahneleri kaçırmamanızı ve Demirbaş listenize “Sardalye Sokağı” kitabını eklemenizi tavsiye ederiz Sade Soda Ailesi.

Çağdaş Küresel Medeniyet (Şaban Teoman Duralı-Dergâh Yayınları)

Tarihte topyekûn insanlığa hükmetmiş bir “Büyük Birader” şekliyle hiç karşılaşmadık. Peki, bu “Büyük Birader” insanlığı, yeni Orwell gibi, İngiliz olan Aldous Huxley’in, son derece iç karartıcı ve kötümserlik aşılayan 1932 baskısı “Yiğit Yeni Dünya” uçurumuna mı sürüklemektedir? Tarihte ilk defa yeryüzünün dört bir yanından hayatı etkileyip bir medeniyet olayıyla karşı karşıyayız; hatta iç içeyiz, demek daha yerinde olur. Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti veya Çağdaş Küresel Medeniyet… Günümüzde seçeneksiz ve gücü alt edilemeyecek gibi gözüken bu medeniyetin fikrî altyapısını kavramak ve tarihsel sürecini anlamak için Teoman Duralı hocamızın bu nadide kitabını sizlere tavsiye ediyor ve George Orwel’in 1984 kitabında ve Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya kitabında anlatılan anti-ütopya hikâyelerinin yarı gerçekliğiyle sizi baş başa bırakıyoruz. İyi seyirler

 İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri

Âlimler, İslam Hukuku’nun genel ilkelerini tespit etmeye ve bu konuda eserler yazmaya önem vermişlerdir. Birçoğu bunun dindeki önemine, ilim ve fıkıhta ilerleme konusundaki etkilerine işaret etmişlerdir. Bu alanda yazılan en güzel ve mühim eserlerden biri şüphesiz İzzeddin bin Abdusselam’ın “İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri” kitabıdır. Bu kitapta ele alınan ilkelerin tespiti, delillendirilmesi ve örneklendirilmesi konusunda kendisinden önce kimsenin başaramadığı seviyede başarı sağlamış ve diğer eserlerde görülmeyen bütüncül, sistematik ve felsefi bir bakış açısı ortaya konmuştur. İzzeddin bin Abdusselam, İslam fıkhının bütünüyle maslahatların dikkate alınması ve mefsedetlerin ortadan kaldırılması temelinde değerlendirebileceğini göstermiş ve İslam dininin temel maksatlarını kapsamlı, derin ve bütüncül bir bakış açısıyla ele almıştır. Siz değerli okurlarımıza bu kitabı “DEMİRBAŞ” listenize almanızı ve sabırla okumanızı tavsiye ediyoruz.

Kudüs Ey Kudüs (Larry Collins – Dominique Lapierre) Kronik Yayınları

Kudüs… Ey Kudüs, 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında iki kesim tarafından parçalanan Kutsal Kent’in, Kudüs’ün dramatik ve olağanüstü öyküsünü anlatıyor. Larry Collins ve Dominique Lapierre, titiz ve sıkı bir araştırma süreci elde ettiği bilgileri etkileyici bir üslupla okuyucuya aktarıyorlar. Filistin’i bölmek için Birleşmiş Milletler’deki oylama ve oylamanın Yahudiler arasında yarattığı sevinç ve Araplar arasında yaşanan keder, Tel-Aviv – Kudüs karayolu boyunca yaşanan savaşlar, 1948 yılı Mart ayı sonlarında Kudüs’ün neredeyse aç bırakılması, Hurva’nın tahrip edilmesi ve Eski Şehir’in yıkılmasına neden olan saldırılar, İsrail Devleti’nin ilan edilişi, Arap Lejyonu’nun Kudüs’e girişi, Deir Yassin ve Hadassah Hastanesi katliamları gibi dramatik, önemli ve günümüze dek yankıları devam eden olayları Arap ve Yahudi aktörler üzerinden tüm ayrıntılarıyla anlatıyorlar.

Şehrin Kaybolan Efendileri (Mahmut Bıyıklı – POST YAYINEVİ)

Vefa yoksa veda kaçınılmaz olur. Ecdadın emanetlerine sergilemiş olduğumuz vefasızlığa en çok kadim şehirlerimiz maruz kaldı. Şehirle birlikte şehrin efendilerini de kaybettik. Onlar aramızdan çekilince zarafet, nezaket, letafet gibi nice incelikler de veda etti bize.
Ve şehri kaybetmeye mahalleyi kaybetmekle başladık. Mahalle, şehirde toplumsal dayanışmanın, cem olmanın, cemaate durmanın, sorumluluk almanın ve sorumlu davranmanın adıydı. Bireyselleşmeye karşı bir sığınak, insanın kendi yalnızlığında kıvranmasına karşı âdeta bir kaleydi. İnsanın insana şifa olduğu bu nefes alma alanı da yabancılaşma saldırılarının ve kendi medeniyet değerlerimize yabancılaştırma projelerinin doğrudan hedefi hâline geldi.
Kaybımız büyük ama bir o kadarda birikimimiz var. Yeter ki neyi kaybettiğimizin farkına varalım. Düştüğümüz yeri görelim ki yeniden ayağa kalkmak için nereden kalkacağımızı bilelim.

Kitap Sevdası (Kitaplar Âleminden Öyküler) Neva Yayınları

Bazen bir sahaf dükkânında, 
bazen eski bir evde, bazen bir sınıfta, 
bazen bir köyde, bazen bir handa, bazen bir kitap mağazasında, 
bazen de bir manastır kitaplığında sürüyor bu seyir.
Mümkün olduğunca, kitabın ulaştığı her yerin kapısı çalınıyor.
Kitaplara dair gerçekliklerden, kurgulardan ve 
ikisi arasındaki orta yoldan müteşekkil;
selüloz, hamur ve rutubet kokulu bir çalışma çıkıyor karşınıza.
Kitaplar âleminden taşan öyküler
bir şişeye tıkılıp ummana savrulmuş, 
döne dolaşa avuçlarınıza kadar ulaşmış. 
Kitapların sessiz gürültüsüne hanenizde, kitaplığınızda ve 
gönlünüzde yer açmak isterseniz, 
“Kitap Sevdası”nı daha fazla bekletmemenizi öneririz.