#

SOKULLU MEHMED PAŞA CAMİİ

CAMİNİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİNDEN BİRİ İÇERİSİNDE DÖRT PARÇA HACER-ÜL ESVED TAŞININ BULUNMASIDIR. KÂBE’DEKİ BİR ONARIM SIRASINDA HACER-ÜL ESVED TAŞININ MUHAFAZASI YENİLENİRKEN KENARLARINDAN KOPAN PARÇALAR İSTANBUL’A GETİRİLMİŞ VE SOKULLU MEHMED PAŞA CAMİİ’NDE KULLANILMIŞTIR.

Sultanahmet Camii  ve Ayasofya-i Kebir Camii’nin gölgesinde, Mimar Sinan dehası ile Kadırga’nın dik yokuşlarına kondurulmuş,  gözlerden ırak ve yalnızca arayanın bulabileceği bir mekan: Kadırga Sokullu Mehmed Paşa Camii.

Kim tarafından yaptırıldığı tartışmalıdır. Sokullu Mehmed Paşa’nın, eşi II. Selim’in kızı İsmihan (Esmahan) Sultan’a hediye olarak yaptırdığı ve İsmihan Sultan’ın kendisinin külliyeyi yaptırdığına dair iki farklı görüş vardır. İkinci görüş genel olarak kabul görmüştür.

Sokullu Mehmed Paşa, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde sadrazamlık yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminin önemli isimlerinden biridir. Aslen Sırp kökenlidir. 1505 yılında Sokoloviçi Kasabası’nda doğmuştur. Kendisine Bayo Sokoloviç adı verilmiştir. “Sokullu” ünvanı buradan gelmektedir. 1519 yılında devşirme sistemi ile Edirne Sarayı’na getirilerek Müslüman olmuş ve eğitiminin ardından İstanbul’a gönderilmiştir. 1541’de Kapıcıbaşı olarak görevlendirilen Mehmed Paşa, Barbaros Hayrettin Paşa’nın ölümünün ardından 1546’da Kaptan-ı Derya olarak görevlendirilmiştir. Ardından birçok görevi ifa etmiştir. 1565 yılında sadrazamlığa getirilmiş ve öldürülene kadar, 14 yılı aşkın bir süre bu görevde kalarak Osmanlı tarihinin en uzun süre görev yapan sadrazamı olmuştur. İki metre civarındaki boyu ile de Osmanlı’nın en uzun boylu sadrazamıdır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın son seferi olan Zigetvar’da henüz kuşatma devam ederken ölen sultanın ölüm haberini gizleyerek kuşatmayı kendisi idare etmiş ve Zigetvar’ın fethini tamamlamıştır. Aynı zamanda Sultan II. Selim’in tahta çıkmasını sağlamıştır. Sokullu Mehmed Paşa devlet hizmeti süresince sürekli terfi alarak yükselmiş ve sadrazamlığı süresince de devlet idaresini bilfiil yürütmüştür. III. Murat döneminde derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından kalbinden hançerlenmesi sonucunda vefat etmiştir. Kabri Eyüp’tedir.  Azapkapı’da da kendi ismi ile anılan bir camisi vardır. Ayrıca Lüleburgaz, Payas ve Havsa’da olmak üzere toplam üç külliyesi daha bulunmaktadır.

16. yüzyılda yapılan bu külliye ise caminin yanı sıra medrese, sıbyan mektebi, tekke ve şadırvandan meydana gelir. Külliyenin kitabesinden de anlaşıldığı üzere daha önce burada bulunan Doğu Roma dönemine ait bir kilise ile aynı alan üzerine inşa edilmiştir.

Dış avlusu bulunmayan külliyenin üç farklı sokaktan girişi vardır. Mimar Sinan minarelerinde alışılageldiği üzere taş minarede dikey hatlar bulunmaktadır. Minarenin şerefesi süslemeli ve korkulukları kendine hastır. Cami 13 metre çapındaki bir kubbe ile örtülmüştür.

Caminin en önemli özelliklerinden biri içerisinde dört parça Hacer-ül Esved taşının bulunmasıdır. Kâbe’deki bir onarım sırasında Hacer-ül Esved taşının muhafazası yenilenirken kenarlarından kopan parçalar İstanbul’a getirilmiş ve Sokullu Mehmed Paşa Camii’nde kullanılmıştır. Bu dört parça; giriş kapısının iç tarafına, mihraba, minber kapısına ve minber külahına görülebilecek bir şekilde yerleştirilmiştir. Hacer-ül Esved taşı İstanbul’da bu cami haricinde Kanuni Sultan Süleyman Türbesi giriş kapısı üstünde bulunur. Ayrıca Edirne Eski Camii’de bir parça bulunur.

Mermer mihrabın iki yanında bulunan yuvarlak panolarda ise İhlâs Suresi, üzerlerindeki panolarda ise Kelime-i Tevhid yazılıdır. Mihrabın bulunduğu duvar diğer camilerden farklı olarak kemere kadar çinilerle kaplıdır. Camide kullanılan İznik çinilerinde temel renk turkuazdır fakat çinileri daha değerli kılan nokta meşhur parlak mercan kırmızısının kullanılmış olmasıdır. Kırmızının bu tonu yaklaşık elli yıl boyunca kullanılmıştır ancak formülünün kaybedilmesi sebebiyle bir daha aynı ton tutturulamamıştır. Bu rengin kullanıldığı az sayıda camiden biri Sokullu Mehmed Paşa Camii’dir. Minber külahının çini kaplamaları ise camideki diğer estetik hususlardan biridir. Ayrıca son cemaat yeri pencerelerinde ve caminin dış duvarlarında bazı bölgelerde de mavi beyaz süslü hatların bulunduğu çini kitabeler bulunur. Giriş kapısının bulunduğu taraftaki kalem işleri, avlu giriş kapısının tavanını kaplayan malakari örnekler ve mahfil tavanlarındaki kalem işleri de özgün ve güzel örneklerdir.

Cami aydınlatması doksandan fazla pencere ile sağlanmaktadır. Akustik sorunu ise kubbe kasnağı üzerinde bulunan oyukların içine yerleştirilen küplerle çözülmüştür. Bu sayede mekan içindeki tüm ses kubbede toplanıp içeriye dengeli bir şekilde dağıtılabilmiştir.

Hazirede değerli pek çok mezar taşı bulunmaktadır. Tekkenin postnişinleri, onların aile fertleri ve Sokullu Mehmet Paşa’nın iki torununa ait mezarlar da bu hazirede yer almaktadır.

Cami Özbekler Tekkesi ile de komşudur. Ayrıca biraz ilerisindeki Kadırga Parkı içerisinde Esma Sultan Namazgahı bulunur. Sultan III. Ahmed’in kızı Esma Sultan tarafından yaptırılmıştır. Büyük bir çeşmenin üzerinde bulunan bu namazgaha merdivenlerden çıkılarak ulaşılır ve İstanbul’daki birkaç namazgahtan biridir.

Bizimle paylaşın

Siz de her sayıda tanıtacağımız külliye ve camileri ziyaret edip, #gençlikcamidegüzel

hashtagi ve @sadesodadergi etiketi ile bizimle paylaşabilirsiniz.

YEK

Cami kitabelerini açıklayan sayfa

http://www.ottomaninscriptions.com/information.aspx?ref=list&bid=76&hid=8495

Sokullu Mehmet Paşa Camii Belgeseli

Sokullu Mehmet Paşa Camii Adresi (Kadırga)

https://www.google.com/maps/place/Sokullu+Mehmet+Pa%C5%9Fa+Camii/@41.0053434,28.9702299,17z/data=!4m5!3m4!1s0x14cab999c4d254eb:0x9938456b1abcbeba!8m2!3d41.0047493!4d28.9722094