#

Demirbaş-İçini Döken Kitaplar

Demet Tezcan-Şule Yüksel Şenler , Neyi Nasıl Yapmalı?-Taha Kılınç, Sait Faik Abasıyanık-Son Kuşlar , Kudüs’ Uyanmak- Halis Mutlu , Belki de Üzülmeliyiz-Ahmet Murat

Şûle Yüksel Şenler, İslam’ın toplumsal alana özgürce yansıtılamadığı bir dönemde ilkleri yaşatmış örnek isim. İlk kez bir genç kızın başörtülü gazetecilik yapması, üstelik yıllarca susmuş halkın hislerine tercüman olan, alışılmışın dışında bu cesur yazıları yazanın başörtülü bir genç kız olması;

başörtülü kadının ilk Mahkemesi, ilk mahkumiyeti… Tesettürü şık formuyla Müslüman kadınlara benimsetmesi, onları yüreklendiren ilk timsal olması… Bu kitapta bir devri ilmek ilmek işleyerek öz benliğiyle tanıştıran bir çığır öyküsünü, Şule Yüksel’in mücadele dolu hayatını bulacaksınız.

Demet Tezcan, Şule Yüksel Şenler

Neyi Nasıl Yapmalı? / Taha Kılınç

Taha Kılınç

Yazmaktan, okumaktan, konuşmaktan, dostluktan, velhasıl insanların birbiriyle kurduğu her türlü iletişimden tek bir murat var: İyilikleri yaymak ve çoğaltmak, kötülükleri ise engellemek ve azaltmak. Elinizde tuttuğunuz kitabın da yayımlanma amacı, tamamen bu.

Müslümanlar arasındaki temel vazifelerden biri olan “nasihatleşme” misyonunu yerine getirme adına, güncel hayatımıza, bizi biz yapan şeylere, kaygılarımıza, problemlerimize, mühim meselelerimize ve şahsiyetimizin ana unsurlarına dair ufak hatırlatmalar, değiniler, şerhler… 

Taha Kılınç yine karşılıklı sohbet, hasbihal ve dertleşme üslubu ile “Neyi, Nasıl Yapmalı?”da bazı şeylerin üzerinden yeniden geçmeyi tavsiye ediyor, yolda olmanın önemine vurgu yapıyor. Daha önemlisi hepimize çıkış noktalarını işaret ediyor.

Sait Faik Abasıyanık / Son Kuşlar

“Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin içi kötü olacak. Benden hikâyesi.”

Kudüs’ Uyanmak, Halis Mutlu

“Bazı Müslümanların Kudüs’ü batı ve doğu diye ikiye ayırmasına hayret ediyorum; Yahudiler için böyle bir ayrım yok. Kudüs, batısıyla da doğusuyla da tek bir Kudüs’tür. Bizler, bizim olmayan kavramlara teslim olduğumuz an önce zihinsel işgal başlar. Zihinsel işgal de algı yönetimleriyle insanı fiziksel işgale hazırlar. İşte Kudüs’te olan bu! Şehrin ortasından bir tramvay hattı geçiyor, biraz sonra üzerinden geçeceğiz. O tramvay hattının doğusuna ‘Doğu Kudüs’, batısına ‘Batı Kudüs’ deniyor. Bizler Filistin topraklarının tamamının işgal altında olduğunu unutturmamaya çalışırken, ne yazık ki bizden birileri, bırakın Filistin topraklarını Kudüs’ü bile ikiye bölüp batı tarafını Yahudi’ye terk etmemizi istiyor. Kudüs’ün batı yakası da doğu yakası ve tüm Filistin toprakları gibi İslam’ındır.”

Belki de Üzülmeliyiz, Ahmet Murat

“Görünmediğimizde yok olduğumuzu, unutulduğumuzu, bir yer kaplamaz olduğumuzu sanıyoruz. Yeterince iyi, yeterince derin, yeterince hakikatli göremediğimizden olsa gerek, gördüklerimiz bizi yeterince meşgul etmiyor. Biz, görünmenin telaşındayız. Kalabalık bir sınıfta yapılan yoklamada, yok, sayılma korkusuyla oturamayan, eli aşağı inemeyen, endişeyle dolu çocuklar gibiyiz.”