#

Robotlar da düş görür mü?

“Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi.” Charles Duell – Amerika Patent Dairesi Başkanı, 1899

Siz de 1899’da bu bahtsız açıklamayı yapan zat gibi gelişen teknoloji karşısında hayretler içerisinde kalan hatta geleceğe endişe ile bakanlardan mısınız yoksa teknolojinin sınırları zorlayacağı günleri iple çekenlerden misiniz? Renkli televizyon ilk çıktığı zamanki yere göğe sığdırılamazlığını, mutfak robotu ilgi çekiciliğini akıllı torunlarına karşı kaybedeli çok oldu.  Robotlar hayatımızı kolaylaştıran iyilik melekleri mi? Yoksa çoğu sektörde insanları işinden ederek işsizlik kaosuna neden mi olacak? Varlığı bile pek çok soru işaretine gebe olan yapay zekâ; tıp, hukuk, mühendislik gibi alanlarda meslek icra edebilen robotlardan; siber güvenlikte askeri harekâtta kullanılan, moda tasarımı yapabilen yapay zekâlara kadar geniş bir spektrumda hayatımızın içinde.

 Yapay zekâ nicelik olarak değiştiği gibi nitelik anlamında da çok mesafe katediyor. Kullanıcısının yaşantısını, internet üzerinden arattığı kelimeleri, gezindiği sayfaları analiz ediyor; “hoşuna gidebilecek ürünler”, “bu kişileri takip etmek isteyebilirsin” önerileriyle dikkatini çekebilecek sayfaları karşısına daha sık çıkarıyor ve hatta bir nevi annelik yaparak arkadaş önerisinde bile bulunuyor. Bu anaç tavrına hepimiz maruz kalıyoruz; bir de yapay zekânın fikir üretebilen hatta kendini güncellemeyi aşarak kendini geliştirebilen yanı söz konusu. Felaket teorilerine ana malzemeyi veren de bu: Yapay zekânın kendini yeniden programlayarak kontrol dışına çıkabileceği düşüncesi. Geçtiğimiz aylarda iki yapay zekânın kendi aralarında yazılımcılarının anlamadığı farklı bir dil geliştirerek iletişim kurdukları ve ardından bu iki programın hemen kapatıldığı ortaya çıkmıştı. İnsan kontrol edemediği şeyden korkar.

İnsanoğlu hayatın içine giren her şeyi kontrol altına almak için birtakım hukuki sınırlar oluşturuyor. Varlığıyla insana güven veren soyut beşeri olgulardan kanunlar, hukuk. Hukuki normlar insan üzerinde bir bağlayıcılık ifade ediyor olsa da hak ve özgürlük mücadelesine tweet atarak girmeyeceği açık olan robotlar için sınırlayıcı olmayabilir. Kontrol altına alınamayan yazılımlar için şimdilik onları kapatmaktan başka çare bulunamadığına şahit oluyoruz ki bu daha tünelin baştaki ucu.

Bunca yıllık hukukumuz var, mı?

 Hukuk işin eğlenceli kısmından sonra gelen adım. Gelişmeleri geriden takip etmeye mahkûm. Bunların başında öngörülen ama henüz gerçekleşmeyen ve dahi öngörülemeyen sonuçları ile teknolojik gelişmeler yer alıyor. Hatta teknolojik gelişmeleri ithalat yoluyla sınırlarına dâhil ettiğinden, bunları hukuki düzleme taşıma sürecinde daha da geç kalınan ülkeler çoğunlukta. Ülkemizde yapay zekâ hukuku ile ilgili ulaşabildiğim sınırlı kaynağa rağmen sosyal platformlarda yabancı dilde, robotların vergi vermelerine kadar etraflıca yazılmış makalelerin varlığına şahit oldum.

Peki, günlük hayatımızda epey geniş yer tutan ve gitgide hayatımızda kapladığı alan artacak olan yapay zekâların meydana getirebilecekleri hukuki problemler noktasında ne durumdayız? Henüz yeryüzünde robotik kanunu nevinden bir paket düzenleme yer almıyor. İlerde gerekip gerekmeyeceği bile tartışmalı. Yapay zekâ robotların suç işlemesi, haksız fiil meydana getirmesi, özel hayatın gizliliğine müdahale etmesi gibi durumlarda ülkelerin farklı uygulamaları var. Diğer yandan yapay zekânın hukuki düzlemde mağdur konumunda olabileceği durumlar da olabilir, beste yapabilen yazılımın fikri mülkiyet hakkı var mıdır örneğin, yapay zekâ bir suçun mağduru olabilir mi, haksız fiilden zarar gören yahut kişilik hakları ihlal edilen olabilir mi? Robotların da haysiyeti olur mu?

Kişiliğiniz çok güzelmiş, nereden aldınız?

Yapay zekânın hukuki düzlemde özne olabilmesi için öncelikle hukuki anlamda kişi kabul edilip edilmediğinin tespiti gerekiyor. Hukuki anlamda kişilik, haklara ve borçlara ehil olabilme ile haklarını kullanabilme yeteneğidir. Yapay zekâlar kişilik vasfına sahip olmadıkça sözleşme akdetme, haksız fiille başkasına verdiği zararın sonucuna katlanma, mirasçı olma, dava açabilme, işlediği suçun cezasını çekme gibi hak ve yükümlülüklere muhatap olamayacaklardır.

Robotlara düşünebilen ve üretebilen birer özne gibi kişilik verilmeli midir? Mülkiyete konu olan ve üzerinde sahibinin sınırsız tasarruf hakkına sahip olduğu eşya-köle gibi mi yoksa hayvan hakları örneğindeki gibi korunmaya ve saygı duyulmaya değer varlıklar olarak kabul edilmeleri mi yerindedir? Ya da yeni bir statü oluşturulabilir mi? Bu konuda hukuk dünyasında net bir çözüm mevcut olmadığı gibi ilerleyen süreçte meydana gelebilecek her gelişme bu konuyu etkileyebilir. Ama bahsettiğimiz gibi hukuk dünyasında özne olabilmek için her şeyden önce hukuk kişisi kabul edilmeleri gerekmektedir.

Gelecekte robotların bilinçli olarak meydana getirebilecekleri zararlardan sorumlulukları tartışmaları daha sık gündeme gelecektir. Günümüzde kişi kabul edilmedikleri takdirde yapay zekâların meydana getirebileceği zararla ilgili kastı/kusuru bulunan üreticisinin, yazılımcısının veya işleticisinin veya kastı bulunan kişinin sorumluluğu kabul ediliyor. Kusursuz sorumluluk hâllerinde hayvan idare edenin sorumluluğu örneğinde olduğu gibi robotu idaresi altında bulunduranın kusursuz sorumluluğuna gidilebiliyor. Kusursuz sorumlu kişinin kurtuluş kanıtı getirme hakkı da savunuluyor. Robotlar aracılığıyla mahremiyet alanlarına müdahale edilmesi ve özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlal edilerek görüntü, bilgi, veri çalmak amacıyla kullanılması duruma göre üreticiyi programcıyı veya kullanıcıyı sorumlu hâle getirebiliyor. Bir robotu suç işlemek için programlayan kişinin kusurlu olduğu kabul ediliyor. Ancak hızla gelişmeye devam eden bir alanda ortaya konan görüşlerin yenilikler sonucunda değişme ihtimali de bittabi mevcut.

Hakkımı arıyorum, gören oldu mu?

Bir de robotlar hak sahibi olmalı mı meselesi var. Robotların hakka ihtiyacı mı var? Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan ilk defa bir robota -Sophia- vatandaşlık vererek (Ne yapmak nereye varmak istemektedir? 🙂 ) insan olan vatandaşlarıyla aynı özlük haklara sahip olmasının önünü açtı. Bunu Japonya’da oturma izni alan Shibuya Mirai isimli yapay zekâ izledi.

 Robot hakları kavramı, insan haklarının dallanıp budaklanmışlığı karşısında bizi şaşırtmamalı. İnsan hakları, kadın hakları, hasta hakları, yolcu hakları, tüketici hakları, çocuk hakları… Hepsini bir çatıda birleştirip derman olacak içimizden alternatif kavram: Kul hakkı. Ama bozuk teraziden doğru tartmasını beklemiyor ve bu hak arayışlarının müsebbibi her türlü bozukluğa karşı tüm hak sahiplerinin hakkını alacağı mizan gününe, adaletin tarafında ulaşabilmek temennimiz.

 Biz insanlar, bize paket hâlinde sunulan haklara müdahale ettiğimiz olur. Yeri gelir eylem, miting, protesto, gösteri, grev insanoğlunun hak arayışında sesi duyurmak için kullandığı yöntemlerden olagelmiştir. Son yıllarda sosyal medya kullanımı da hak arayışı için popüler bir mecra. Peki, robot hakları gündeme geldiği vakit nasıl bir yol izleyeceğiz? Sıkıyönetim altında tutup haklarını paket hâlinde önlerine mi sunacağız? Nerdeyse insan beyninin hızına yetişmiş olan robotlar bu haklarla yetinir mi dersiniz? İnsanlardan kimilerinin robot hakları duyarlılığı göstermesi de muhtemel. İzlediğimiz bilim kurgu filmlerin yoğun etkisinden olabilir, nedense hiçbirimiz olur da o gün gelirse robotların tweet atarak, yok efendim yazılımcısını seven 99999999 yapay zekâ arayarak ya da paylaşalım her beğeni 1 kilowatt şeklinde hak arayacağını aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz.

Tamam, o felaket senaryoları kötü niyetli robotların/klonların dünyayı ele geçirmesi üzerine kurulu ama bana kalırsa biz içten içe zaten hak denen hazinenin böyle aranacağını, böyle elde edilebileceğini düşünmüyoruz. Ya da birileri yine bizim algılarımızla oynuyor; korkularımız, ümitlerimiz, kafalarımız karmakarışık. Hatırlatma: Geleceğinden emin olduğumuz bir gelecek var, filmin sonunda kazanan tarafın bilgisi sızdırılalı epey oldu.

YEK:

İZLE:  Sophia “uyanıyor”. Ve programcısıyla kendisi, yetenekleri ve bilinci hakkında sohbet ediyor. Var olmanın kendisinde uyandırdığı ilk duygu ise: Merak!

https://www.youtube.com/watch?v=ket1OoT-aTw

OKU: Robotların hukuki durumu ile ilgili daha doyurucu bilgi edinmek isteyebilirsin: http://www.taa.gov.tr/indir/robot-hukuku-bWFrYWxlfGJiNWQzLWE2ZmYwLWE5NTE5LWMyNDI1LnBkZnw5MTQ/

DÜŞÜN:

“İnanıyorum ki robotların insanlardan ayırt edilmediği zamanlar gelecek.” Dr. David Hanson (Hanson Robotics CEO’su)