SERBEST KÜRSÜ / Z KUŞAĞI
Serbest Kürsü’nün bu sayıdaki konukları; Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden 11. Sınıf öğrencileri Muhammed Fatih Yaşar ve Mücahit Burak Çoşkun, Üsküdar Mihrimah Sultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 12. Sınıf öğrencisi Ayşe Melike Karadaş ve Boğaziçi Anadolu İmam Hatip Lisesi 10. Sınıf. Sınıf öğrencisi Ayşe Hümeyra Çelikbilek.
1.SORU
Ülkemizde değiştirmek istediğiniz 3 şey nedir?
Muhammed Fatih Yaşar: Birincisi toplum ahlakı üzerine düşündüm. İkinci olarak eğitim sisteminin biraz daha iyileştirilmesi ve son olarak da bu başta kutsal meslekler olarak adlandırdığımız öğretmenlik, doktorluk gibi meslekler ve diğer tüm mesleklerin hak ettiği değeri görmesini isterim.
Ayşe Melike Karadaş: Toplumda kendi ideolojisine sahip olmayan insanları fikirsiz olarak yaftalayan bir kesim var. Bu zihniyetin değiştirilmesini isterdim. İkinci olarak ülkemizde çok fazla Batı medeniyetine hayranlık besleyen kişiler var bunu değiştirmek isterdim. Üçüncü olarak da insanların tahammül seviyeleri gün geçtikçe azalıyor. Bu tahammül seviyesini arttırmak isterdim.
Ayşe Hümeyra Çelikbilek: Ben başta eğitim sisteminin geliştirilmesindense değişmesini daha çok isterdim. Günlük hayatımızda dinimizin kural ve kaidelerine daha çok uyarak yaşamak isterdim Bir de mesleklerin değerinin ve işsizlik oranlarının gözden geçirilmesini isterdim.
Mücahit Burak Coşkun: Ben de eğitim sisteminin daha iyi bir şekilde revize edilmesini isterdim. Ve özellikle de hukuk sistemimizin revize edilmesini isterdim.
2. SORU
Z kuşağı olarak adlandırılan kitleyi nasıl tanımlarsınız?
Ayşe Melike Karadaş: Benim de içinde bulunduğum Z kuşağının daha önce de dediğim gibi tahammül seviyesi çok az. Bilgiye, iletişime çok kolay ulaştığımız için her şeyin bizim için çok hızlı olmasını ve hemen tamamlanmasını istiyoruz. Aynı zamanda dönemlere göre bazen çok hızlı olabiliyoruz bazen aşırı yavaş davranıyoruz ve dinamik bir enerjiyi nereye kullanacağımızı bilmediğimiz için biraz savruluyoruz açıkçası. Nereye kayacağını bilmeyen, savrulan bir kuşak diyeyim.
Mücahit Burak Coşkun: Bu Z kuşağı 2000 yılından sonra doğanlara deniyordu. Teknolojik gelişmelerin arttığı o dönemde doğanların davranışlarını etkilediği için böyle bir isim takılmıştır diye düşünüyorum. Bilmiyorum bence diğer kuşaklara göre Z kuşağının çok farkı yok gibi geliyor bana.
Ayşe Hümeyra Çelikbilek: Z kuşağının iyi yanlarından biri teknolojiyi çok iyi bir şekilde kullanmayı öğreniyorlar. Lakin buna artık bağımlı hale geliyor ve dış dünyaya kapanıyor asosyal bir şekle bürünüyor. Eskiler bahçede saklambaç, körebe gibi oyunlar oynarken şimdi herkesin elinde bir telefon, bilgisayar. Artık kitap okuma oranı da çok azaldı kendi adıma da konuşursam.
Muhammed Fatih Yaşar: Doğdukları ortam itibariyle internetin teknolojinin tam merkezinde olan bir kuşak olarak tanımlıyorum ben Z kuşağını. Bilgiye ulaşmanın kolaylığını bilen bir kuşak bu iyi olarak gözükebilir ama kötü olarak da sınıflandırılabilir. Bu kuşak yaşadıkları hayatı bir oyun gibi görüyor olabilir.
3.SORU
Sizce günümüz gençlerinin her şeye eleştirel bir gözle bakmasının nedeni nedir?
Muhammed Fatih Yaşar: Çok rahata alıştıkları için her şeyi eleştirmelerinin sebebi bence bu olabilir.
Ayşe Hümeyra Çelikbilek: Gençlerin merakından dolayı her şeye eleştirel yaklaşıyorlar. Lakin bazen eleştiriyi ileri götürüp her şeyi ben bilirim noktasına da gelebiliyorlar. Ben buradayım, ben varım, ben üstünüm şekline dönüşüyor davranışları gençlerin.
Ayşe Melike Karadaş: İnternetten bilgiye çok kolay ulaşabildiğimiz için ve bilgi çöplüğü döneminde olduğumuzdan bu bilgileri ayıklayabilmek için eleştiriye başvuruyoruz diye düşünüyorum.
Mücahit Burak Coşkun: Günümüz gençleri eleştiriyor böyle her şeyi ama çokta umursamıyor aslında eleştirdikleri şeyi ama eleştirdikleri kişi bunu umursuyor.
4.SORU
Kuşakların X/Y/Z olarak adlandırılmasını nasıl değerlendirirsiniz? Kuşak ayrımları için ne dersiniz?
Ayşe Melike Karadaş: Her zaman diliminde insanlar farklı zorluklarla mücadele etmiştir. Hani bir kitap okuduğumuzda da olur ya yazarın kendi yaşadığı dönemden kırıntılar fark ederiz. İnsanlar da yaşadığı dönemin şartlarına göre şekilleniyor. Farklı kalıplara sokulmaya çalışılıyor ve bazı insanlar bunlar hakkında konuşup yorum yaparken daha rahat ayırmak için insanları X/ Y/ Z kuşakları olarak ayırdıklarını düşünüyorum.
Ayşe Hümeyra Çelikbilek: Benim ilk aklıma gelenlerden biri X kuşağındaki zorlukların düşüşün yeriydi. Y kuşağına gelince artık bir şeyleri kaldırıp dirilişe geçmenin vakti. Bizim zamanımıza gelince de artık bir dirilişin gerçekleşmiş olması yani X kuşağı bir tohum atıyor, Y kuşağı filizlendiriyor, Z kuşağı biz de bundan biraz emeksiz faydalanıyor gibiyiz.
Mücahit Burak Coşkun: Bu X/Y/Z diye ayrılmasının nedeninin yaşadıkları sosyal çevre, o yılların getirdiği zorluklar ve içinde bulundukları siyasal duruma göre psikolojilerinin şekillenmesini daha anlaşılır kılmak için olduğunu düşünüyorum.
Muhammed Fatih Yaşar: Kuşaklara baktığımızda araların da en az 15 – 20 yıl farklar görüyoruz. Bulunduğu ortama göre X kuşağında yaşanılan zorlukları görüyoruz, Y kuşağına baktığımızda bir rahatlama, Z kuşağında ise bu rahatlamanın devamı olarak bir teknoloji ve internet çağı görüyoruz.
5.SORU
Bir Z kuşağı üyesi olarak, bu kuşağın sizi yansıttığını düşünüyor musunuz?
Mücahit Burak Coşkun: Kısmen yansıtıyor. Çok kitap okumayı sevmiyorum ben de mesela. Z kuşağı üyeleri kısmen hedefsiz kişiler olarak biliniyor, bu durumun benim için geçerli olmadığını söyleyebilirim.
Ayşe Hümeyra Çelikbilek: Pandemi döneminden önce olsa çok yansıtmıyor derdim. Y kuşağı gibi her şey heyecanlı, dışa dönük, sosyal bir insandım. Eve kapandığımız dönemde biraz daha teknolojiye bağımlı hale geldim. Şuan da %50 yansıtıyor diyebilirim.
Muhammed Fatih Yaşar: Z kuşağının bazı özelliklerini kendimde görebiliyorum ama çok tüketen ve sadece bencillik düşüncelerinin de beni yansıttığını düşünmüyorum.
Ayşe Melike Karadaş: Ben de Z kuşağının belli dönemlerimde beni yansıttığını düşünüyorum ama her şekilde değil yani sokmaya çalıştıkları kalıbın içinde olduğumu düşünmüyorum.