#

Ailenin Yapı Taşları

Bu sayımızda sizlerle aileyi mercek altına alıyoruz. Aile üyelerinin yanında sizlerle bir aileyi ‘aile’ yapan kavramları da paylaşıyoruz.

Aile: Arapça ˁwl kökünden gelen āˀila عائلة “bir kişinin bakmakla yükümlü olduğu hane halkı, bağımlılar” sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁawl veya ˁiyāla عول / عيالة  “geçimini sağlama, besleme, bakma” sözcüğünün sıfat dişil (müennes) halidir. Tarihte en eski kaynaklarda ayilet (Kıpçak Türkçesi Sözlüğü, 1500 yılından önce) ve maaile (aile ile birlikte) olarak kullanılmıştır.

Geniş aile: En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları. Anne, baba ve evli çocuklarla onların çocuklarının ve ana ya da baba tarafından yakınların ve onların eş ve çocuklarının bir çatı altında yaşadıkları aile biçimi. Şimdilerde varlığı biraz tehlikede. Modern hayatın bizatihi varlığı geniş aileler için büyük bir tehdit unsurudur.

Çekirdek aile: Yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan hanehalklarıdır.

Anne: na-na bebek sözünden türetilmiştir. Tüm dillerde benzer hecelerin kullanılması etimoloji ile değil bebeklerin çene yapısına en uygun ve en kolay çıkarılan sesler olmalarıyla ile ilişkilidir.

Baba: TDK’da “çocuk sahibi erkek” anlamına gelmektedir. Etimolojik olarak bir çeşit sevgi ve saygı hitabı olmasının yanı sıra “ata, aile büyüğü, yaşlı adam” anlamına gelmektedir. Tarihte en eski kaynak 1312 yılına ait Ebu Hayyan’ın Kitabü-l İdrak’ıdır.

Ebeveyn: Arapça baba anlamına gelen أبو kelimesine ikilliği ifade eden “-eyn” eki eklenmesiyle oluşmuştur         (أبوين) ve iki babalar anlamına gelmektedir. Kast edilen anne ve babadır.

Evlilik: Erkekle kadının, aile kurmak için yasaya uygun olarak bir araya gelmesi.

Kardeş: Türkçe kardeş kelimesi etimolojik olarak karın kelimesine -daş isimden isim yapım eki getirilerek oluşturulan karındaş kelimesinden gelmektedir. Sözlük anlamının ötesinde ilk ortağınız, ilk destekçiniz anlamına gelmektedir bu kelime.

Sevgi: İnsanı karşılık beklemeden yakın ilgi, dostluk, şefkat, bağlılık göstermeye yönelten ve fedâkârlıkları göze aldıracak kadar güçlü olabilen duygu, sevme duygusu, muhabbet

Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet. Sorum, dil devrimi sürecinde yeni anlam yüklenen sözcüklerden biridir ve mesele (1935), mesuliyet (1944) sözcüğünün karşılığı olarak türetilmiştir.

Fedakarlık: (Arapça fedā ve Farsça -kār ekiyle fedā-kār). –kār eki Farsça’da eden yapan anlamına gelmektedir. Kendine âit şeyleri başka bir şey veya kimse uğruna vermekten, harcamaktan çekinmemek, karşıdakinin menfaatini kendi menfaatinden üstün tutup ona göre davranmak, özverili olmak.