#

Sade Soda Serbest Kürsü

TANIŞMA

Esma Ceyda Erdoğan: İsmim Esma Ceyda Erdoğan. Burdur’da yaşıyorum şuan, normalde İstanbul’da okuyorum. Tenzile Erdoğan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde 11. Sınıfım.

Halim Eren: Halim Eren Şahin. Bu yayına Çorum’dan katılıyorum. Çorum Hayrettin Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesinde son sınıf öğrencisiyim.

Osman Tahir Akılma: Osman Tahir Akılma İstanbul’dan katılıyorum. Fatih Sultan Mehmet Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesinde 11. Sınıfa geçtim.

Cihadyar Mert: Cihadyar Mert Edirne’den katılıyorum. Normalde İstanbul’da yurtta kalıyorum. Üsküdar Hakkı Demir Anadolu İmam Hatip Lisesinde proje bölümünde okuyorum 11.sınıfım.

Nisa Neris Akkaya: Adım Nisa Neris. Balıkesir Şule Yüksel Şenler Anadolu İmam Hatip Lisesinden katılıyorum ben de, 11. Sınıfım.

Gülşen Aydemir: Adım Gülşen aydemir Sakarya’dan katılıyorum yayına. Sakarya Halit Evin Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuyorum. 12. Sınıf öğrencisiyim.

İlay Ertürk: Adım İlay Ertürk. Şuanda Isparta’da yaşıorum ama yurtta kalıyorum İstanbul’da Tenzile Erdoğan’da okuyorum.

Ümmügülsüm Hasırcı: Ümmügülsüm Hasırcı İstanbuldan katılıyorum. Tenzile Erdoğan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuyorum. 12’ye geçtim.

Ayça Sena Günay: Ayça Sena Günay Tenzile Erdoğan’da okuyorum. İstanbul’dan katılıyorum.

1.SORU

Esma Ceyda Erdoğan: Tek kelime ile pandemi sürecini ifade edecek olsanız hangi kelimeyi seçerdiniz?

Cihadyar Mert: Ben mesafe demek isterdim.

Halim Eren Şahin: Panik derdim.

Osman Tahir: Serzeniş derdim.

Nisa Neris Akkaya: Sorumluluk derdim.

Gülşen Aydemir: Stres derdim galiba.

Ümmügülsüm Hasırcı: Özlem derdim sanırım.

Ayça Sena Günay: Değerlendirmek derdim.

İlay Ertürk: Birliktelik

2.SORU

Esma Ceyda Erdoğan: İkinci sorumuza geçiyorum. Evde kaldığınız günlerde neler yaptınız, vaktinizi ne ile geçirdiniz?

Ayça Sena Günay: Aslında birçok şey yaptım. Online eğitimlere katıldım. Yeteneğim olan alanlara daha çok yöneldim. Müzikle uğraştım. Ders çalışmak dışında her şey yaptım diyebilim.

Ümmügülsüm Hasırcı: Ben ders programı oluşturmaya çalıştım 12. Sınıfa geçtiğim için derslerime daha çok vakit ayırmaya çalıştım aynı zamanda ev işlerine tabi ki kardeşim olduğu için o şekilde.

Nisa Neris Akkaya: Ben 12. Sınıfa geçtiğim için mecburiyetten biraz da ders çalıştım, onun haricinde benim de hobilerim vardı resim çizmek gibi onlara vakit ayırdım. Bol bol film izledim, zaten evdeyiz ev içersinde ne yapılabilirse herkes gibi ben de.

Osman Tahir Akılma: Ben bol bol kitap okudum, belgesel izledim, film izledim, dizi izledim, ders çalışmak dışında her şey yaptım. Online derslere katıldım.

Gülşen Aydemir: Online derslere katıldım sonra kitap okudum, yazı yazdım belli bir şey yoktu aslında o gün ne yapmak istersem, genellikle öyleydi.

Halim Eren Şahin: 12. Sınıf olduğum için mecburen aralıklı olarak ders çalışmak zorunda kaldım daha sonra kendimi geliştirmek için boş vakitlerimde sertifikalı eğitimler almaya çalıştım geleceğimi garantiye almak için bu kadar sanırım benim de fazla bir şey yapmadım ben de.

Cihadyar Mert: Kitap okumaya bol bol vaktim oldu, onun dışında müzikle ilgilendim ayrıca İngilizcemi geliştirmeye gayret gösterdim.

İlay Ertürk: Genellikle kitap okudum ama en çok ailemle uğraştım birlikte olmayı tercih ettim. Yurtta da kaldığım için aile özlemi oluyor, arkadaşlarımla falan sohbet ettim.

3.SORU

Esma Ceyda Erdoğan: Tamamdır diğer soruya geçiyoruz o zaman. Pandemi süresince gerçekleştirilen online eğitim yararlı oldu mu, uzaktan eğitimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ayça Sena Günay: Yararlı oldu mu veya olmadı diyerek kısıtlamak çok doğru olmaz ama genel itibari ile yararlı olmadığını düşünüyorum. Çünkü iyi niyetle başlatılan bir şey olsa da çoğumuz hatta nerdeyse hepimiz, ben kendi adıma konuşayım online eğitimlere okulun derslerine katılmadım. Bence yararlı olmadı genel itibariyle.

Osman Tahir Akılma: Bence de yararlı olmadı. Yani hiç yoktan iyidir yüz yüze olmadığı halde de. Ben katıldığımda hep aklım başka bir yerlere gidiyordu zaten çoğu kimse de katılmadı. İşte birinci dönemin notları ikinci döneme geçecek denince, telafi olacak denince millet de derslere gelmemeye başladı. Pek yararlı olmadı bence.

Cihadyar Mert: Sonuçta şimdi her okulun öğretmeni farklı her öğretmenin anlatım tarzı farklı biz de biraz uzak kaldık yani her ne kadar yakın olmaya gayret etsek de pek de ısınamadık bence de, kendi adıma pek yararlı olmadı.

Nisa Neris Akkaya: Bir noktaya kadar genelde olumlu söyleyebilirim ama, eğitimde iletişimin yüz yüze olmasından yanayım bu yüzden öğretmenlerimiz çok çaba yalnızca online eğitimlerde değil çeşitli yollarla bizlere ödevlendirerek denemeler yollayarak da ders çalışmamızı bıraktırmadılar ama diğer arkadaşlarıma da katılıyorum bu bir yere kadar bence, yani öyle böyle diye bilirim kesinlikle olmalı ve böyle devam etmeli diyemem.

İlay Ertürk: Okuldaki gibi tabi ki de olmadı ama yine de okulumuzun düzenlediği online eğitimi EBA’ya göre daha iyi buldum. Çoğuna katılım sağladım, sözel derslere çok sözde kalıyormuş gibi olsa da sayısal dersleri bence güzel anlattılar.

Gülşen Aydemir: Aslında sözele dayalı derslerde bende işe yaradı açıkçası diğer derslere nazaran zaten normalde de sınavda da hazırlanırken internetten çalıştığım için çok zorlanmadım bende işe yaradığını düşünüyorum.

Halim Eren Şahin: Ben evdeki hesap çarşıya uymadı diyorum. Bakanlığın projesi güzeldi ama bizim öğrenci profilimize baktığımız zaman da öğrencilerin normalde okulda bile derslerini zor dinlerken çok verimli geçilmezken bir video eğitimle canlı da olsa bir videoyla bir telefonla sağlıklı bir eğitim olamayacağını düşünüyorum ki olmadığını da gördük kendi adıma özellikle, pek başarılı olmadığını düşünüyorum. Hiç yoktan iyidir tabi ki öğrencilerin tamamen eğitimden kopmasını istemeyiz.

Ümmügülsüm Hasırcı: Milli Eğitimin yapmış olduğu online eğitimden ben de pek faydalanamadım. Saatlerin uyuşmadığı zamanlar oldu veya hani hocadan anlayamadığım da oldu ama mesela matematik derslerine girecek olursam bir ileri konudaydık ama hocanın anlattığı gerideydi o yüzden bence yararlı olmadı.

4.SORU

Esma Ceyda Erdoğan: Okulda yüz yüze eğitim mi yoksa evde online eğitimi mi tercih edersiniz?

Cihadyar Mert: Mekan etkiliyor çünkü okulda bir disiplin var bir toplulukla beraber işliyoruz o dersi ama evde olunca ister istemez bir rahatlığa alıştığı için insan, online eğitim de cazip geliyor bence sonuçta rahatsın evdesin, internetin var telefonun var ama yine insan arkadaş ortamı açısından veya verim açısından önemli olan akademik başarı okulunu tercih ediyor.

Ayça Sena Günay: Ben yüz yüze eğitimi tercih ederim kesinlikle zaten bunun psikolojik olarak da bir çok etkisi var bilimsel anlamda da bunca zaman hani eğer online bir şekilde daha iyi öğrenilse bu zamana kadar online eğitimlerle gelinirdi ama yüz yüze eğitimin daha etkili olduğunu düşünüyorum.

Osman Tahir Akılma: Tabi ki yüz yüze, hocalar internetten anlatırken hem internet yavaş oluyor bağlantı zayıf oluyor onun için pek anlaşılmıyor bazı sorular sonra işte duygularını aktaramıyor arkadaşlarla da olmayınca güzel olmuyor.

Nisa Neris Akkaya: Bir önceki soruda da belirttiğim gibi ben yalnızca eğitimi değil herhangi basit bir diyaloğun bile yüz yüzeyken daha samimi ve daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden okuldaki eğitimi tercih ederim ki bu sadece benim tercihim olarak değil de arkadaşlarımın da belirttiği gibi, ortam bambaşka bir şey evde her ne kadar belli bir düzeni sağlamaya çalışsak da bir yerden sonra ipin ucu maalesef kaçıyor. Yani yüz yüze eğitim bence en iyisi.

Gülşen Aydemir: Yani ben de yüz yüze eğitimi tercih ederdim çünkü hani hem bu stresi tek başımıza atlatamıyoruz ki okulda anlamadığımız bir soru olduğunda arkadaşımıza sorarak da yapabiliriz ya da öğretmenimize yüz yüze ama online derste sürekli en basit soruları bile soramıyoruz hani gereksiz kullanmayalım diye. Bir de sürekli arkadaşlarımızın da dediği gibi dikkat dağınıklığı oluyor. Etraftaki nesnelere cisimlere en ufak bir şeye.

Halim Eren Şahin: Gerçek bir eğitim için sınıfta eğitimi tercih ediyorum.

İlay Ertürk: Yüz yüze eğitimi ben de tercih ediyorum çünkü okulda en azından hocayı görerekten ciddiyet ortamı oluşuyor. Evde daha rahat hareket ediyoruz ya da erteliyoruz yapacağımız şeyleri o yüzden okul bence daha verimli oluyor.

Ümmügülsüm Hasırcı: Yüz yüze eğitimi ben de tercih ederim. Biraz daha eğlenerek öğrenme taraftarı olduğum için daha kalıcı olduğunu düşünüyorum okulda verilen eğitimin.

 6.Soru:

Esma Ceyda Erdoğan: Evde uzun süre kalmak fikir dünyanızda neleri değiştirdi?

İlay Ertürk: Özlem açısından arkadaşlarımı çok özledim. Dışarıda ki insanlar açısından cevaplayacak olursam insanların bazı sorumluluklarını yerine getirmediğini, hala bilinçsiz insanların olduğunu fark ettim. Bu kadar ciddi bir şeyde bile çok normal bir süreç içerisindeymişiz gibi ki küresel bir problem olmasına ve çoğu ülke bizler kadar kolay geçirmedi bu süreci ama hala bu insanların bilinçsiz olduğunu ve bazı insanların hala sorumluluk sahibi olamadığını fark ettim.

Esma Ceyda Erdoğan: soru biraz daha ‘ben böyle düşünüyormuşum, bu süreçte daha çok düşünmeye vakit ayırdım ve artık şöyle biriyim, şöyle düşünüyorum.’ Üzerine cevap vermenizi beklediğim bir soru.

İlay Ertürk: Dini açıdan kendimi daha çok tanıdım ve buldum. İslamiyet’e ibadetlerime daha çok sarıldım diyebilirim.

Cihadyar Mert: Bende arkadaşımızın ilk dediği konudan bahsedecektim ama İslamiyet konusunda pek fazla şey düşünmedim, pek gelişme olmadı bende. Eksik bir şey yoktu gelişmede olmadı normal devam ediyorum.

Halim Eren Şahin: Benim için pek güzel olduğunu söyleyemem. Kendimi geliştirmek yerine tam tersine geriye doğru gittiğimi hissettim. Çünkü bazı şeyleri, özellikle duygularımı paylaşarak, hem kötü hem güzel duygularımı paylaşarak mutlu olan rahatlayan biriyim. Yanımda arkadaşlarım, dostlarım olmayınca, daima dört duvar arasında olunca ve durmadan ders çalışıp, sınav stresiyle uğraşınca belirsizlik yaşayınca sağlıklı şekilde düşünememeye başladım. Normalde farklı alanlarla ilgili uğraşlarla ilgilenip pandemi sürecinde maalesef evde olmama rağmen vaktim olmasına rağmen pek fazla şey yapmadım.

Osman Tahir Akılma: Benim baya bir fikrim değişti, okuduğum kitaplardan, izlediğim belgesel ve filmlerden baya etkilendim, fikir dünyam baya değişti. Özellikle insanlara önyargılı olduğumu fark ettim ve bunu değiştireceğim. Biraz daha sabretmeyi öğrendim.

Ayça Sena Günay: Ölümün aslında bize her daim çok yakın olduğunun farkına vardım. Bunu zaten biliyordum ama bu şekilde bir süreçten geçince ve üzerine farklı olaylarında eklenmesiyle her an ölebileceğimin ve bu dünya için ölmüyormuş gibi yaşadığımızın farkına vardım. Beni en büyük ölçüde değiştiren şey buydu. Bunun dışında insanlar hakkında birçok düşüncem değişti. Aslında insanlardan uzak kalmak biraz iyi geldi diyebilirim çünkü yorucu bir hayatım vardı ve kabuğuma çekilmiş gibi oldum. Bu konuda daha iyi hissediyorum.

Gülşen Aydemir: Aslında normal hayatımda karantinadan önce çok gezen biri değildim ama en azından dışarıda bir hayat olduğunu biliyorsun. İlk başlarda çok kafaya takmadım ama ilerleyince gerçekten çok streslenmeye başladım. Hiç bir şey yapasım yoktu, sonradan pozitif olmamız gerektiğini normal bir şey olması gerektiğini kabullenince normal karşıladım.

Nisa Neris Akkaya: Ben yalnız kalmayı seven bir insan değilim, elbette bazı süreçlerde gerekli oluyor ama arkadaşlarımla vakit geçirmeyi hep çok önemsemiştim. Şu süreçte yalnız kalabildiğimi fark ettim, evde ailem var, kardeşim var fakat bence bu bambaşka bir şey. Onun dışında insanlara bakış açım değişti bunu çok emin şekilde söyleyebilirim. Sadece etrafımdakilere karşı değil genel anlamda. İnsan okuduğundan izlediğinden etkilendiği için bu süreçte bol bol okuma ve izleme fırsatı bulduğum için bu gayet olasıydı sanırım.

Ümmügülsüm Hasırcı: Normalde de çok düşünen bir insanım o yüzden bir şey değişmedi düşünde konusunda ama daha fazla yazmaya başladım bu süreçte. Çünkü sosyalleşmeyi seven biriyim. Evdeyken arkadaşlarımdan uzak kaldığım için bu çok fazla mümkün olmadı ve arkadaşlarımla fikir alışverim az oldu. Okuldayken kendimi daha fazla geliştirdiğimi düşünüyorum. Özellikle ramazan ayında kendime ve aileme daha çok vakit ayırmış oldum.

7.Soru:

Esma Ceyda Erdoğan: Uzun süre ailenizle evde olmak ne tür sonuçlar doğurdu?

Ayça Sena Günay: Ben normalde yurtta kalan biriyim bu yüzden yaklaşık 4 yıldır ailemle etkileşim halinde olamıyorum. Eve sadece hafta sonlarında veya 2 haftada bir gidiyorum. Bu yüzden evde olmam bir yandan iyi oldu, hasret giderdik, daha fazla vakit geçirme imkânımız oldu, daha fazla şeyler paylaştık. Ama birbirimize çok alışamadığımızın farkına vardım, yani bir süre sonra birçok problem ortaya çıktı çünkü beraber yaşamaya fazla alışkın değiliz. Bu sebeplerden dolayı hem iyi hem kötü yönleri oldu diyebilirim.

Osman Tahir Akılma: Benim açımdan pekiyi tarafı olmadı aslında. 5 yıldır yurtta kalıyorum ve yurtta kalmaya alıştığım için bazı kötü sonuçlar doğurdu. Ailemle pek ilişki kurmuyorum sıkıntı çıkmıyor.

Ümmügülsüm Hasırcı: Ben de uzun zamandır yurtta kalmaya alıştığım için eve geldiğimde bir anda bütün düzenim değişti. Annem sağolsun ev işlerine vakit ayırmaya başladım. Ders konusunda düzenimi oturtmam biraz zor oldu baya bir zaman kendi düzenimi oturtmaya çalıştım. Zorlandığımı söyleyebilirim.

Cihadyar Mert: Yurtta kalanın halinden yurtta kalan anlar diğer arkadaşları anlayabiliyorum şuan. Bende 3 yıldır yurtta kaldığım için ayrıca şehir dışında okuduğumdan memleketime çok gidemiyorum. Zaten 3 aydır ana muhalefet partisi gibi aile içinde iletişim. Ama çok şükür bu da bir nimet oldu bizim için çünkü kardeşimde liseye geçeceği için beraber ramazan geçiremeyecektik. Onun için çok şükür iyi oldu ama diğer açıdan arada bazı sürtüşmeler oldu, bazen birbirimizi anlayamadık.

Nisa Neris Akkaya: Ben yurtta kalmıyorum ancak bu süreçten önceki dönemlerde çok evde durmuyorduk. Sadece ben değil diğer aile üyeleride bir yerlerde aktivitelere katılıyorduk. Kurslar, toplantılar, dernekler vs. gibi. Şu sıralar hepimiz için birbirimizle bir şeyler yapabildiğimi görmüş olduk en azından. Beraber yapboz yapmaya film izlemeye başladık. Benim 10 yaşında küçük bir kardeşim var, kendisiyle bu kadar etkileşim halinde olmadığımızı fark ettik. Diğer arkadaşların dediği gibi ufak tefek sürtüşmeler elbette oluyor ama buna da ihtiyacımız varmış sanırım.

Gülşen Aydemir: Ben yurtta kalmıyorum ama bende daha önceden ailemle bu kadar iletişim halinde değildim. Okulum uzak olduğu için eve geldiğim gibi uyuyordum gece derslerime çalışıyordum. Şimdi evde daha çok kalınca anlaşamadığımız şeyler olduğunu fark ettim. Babamla bazı şeyler tasarladık ve güzel anlaştık ama genel olarak aile üyeleriyle pekiyi anlaşamadım.

Halim Eren Şahin: Ben normalde yurtta kalmıyorum ama bu sene kamp ortamı sağlaması için yurda geçmiştim. Daha yurda yeni geçmişken tekrardan eve dönmek zorunda kaldım. Bu aile bireylerimle olan bağlarımı değiştirmedi. Uzun bir süre ayrı kalmadığımız için öncesinde nasıl devam ediyorsam aynı şekilde devam edebildim. Lakin diğer arkadaşlarda da olduğu gibi bende sosyal biriydim hemen hemen her akşam bir dernekte vs. işim oluyordu çıkmak zorunda kalıyordum. Bunlar olmayınca arkadaşlardaki gibi evde bazı sorunlar oldu. Özellikle son sınıf olmamdan kaynaklı ben ne kadar yoğun şekilde ders çalışsamda,  bilirsiniz bu stres sadece öğrencide değil ailede özellikle annede çok daha fazladır. Annemi her gördüğümde ‘oğlum hadi ders çalışmıyor musun’ diyor. Böyle şeylere çok maruz kalmak yordu beni açıkcası. Bunun dışında pek bir şey yaşamadım.

İlay Ertürk: Ben de yurtta kalan biriyim. Yurtta kalan biri olarak başlarda ailemi çok özlemiştim o yüzden ilk ay normal geçti. Ama sonraki aylarda evde sürekli aynı kişileri gördüğüm için ve evde doğru iş bölümü yapılmadığı için evde tahammülsüzlük ortaya çıkıyor. Ama bu yinede aile için gerekiyor.