YAZININ SERÜVENİ
Yazmaya yeni başladım ama ne yapacağımı bilmiyorum diyorsanız bu yazı tam size göre, okumaya devam edin. Her şeyden önce, bir şeyler yazdım hadi herkes okusun diyerek yazınızın yayınlanması için acele etmeyin. Okumalarınızı özellikle yazdığınız tür üzerinde yoğunlukla sürdürmeye devam edin. Diğer türleri de okumayı ihmal etmeyin. Eserinizin yayınlanması sizin için en önemli kısım olmasın, bunun için kendinize niçin yayınlanmasını bu kadar çok istediğinizi sorun. Bu soruya verdiğiniz cevapla kendinizi daha iyi yönlendirebilirsiniz.
Bir şeyler yazıyorum demekle olmaz, önce yazdığınız türü belirlemeniz gerekir. Buna göre izleyeceğiniz yol değişkenlik gösterecektir. Yazımın türü hakkında hiçbir fikrim yok, diyorsanız okumalarınızı artırın, daha henüz yolun başındasınız. Okuduğunuz her farklı yazar sizin için bir hazinedir. Onlardan faydalanmayı ihmal etmeyin. Okudukça belki yazmaktan vazgeçecek belki de içinizdeki cevheri daha kolay keşfedeceksiniz.
Günümüzde yayın hususunda birçok farklı mecra bulunmakta, bunlardan hangisini seçeceğiniz size kalmış. Şiir, deneme ve öykü türünde yazanlar için dergiler, e-dergiler, blog siteleri, kısmen gazeteler yayın organı mahiyetindedir. Eserinizi yayınlamak için bunlardan birini tercih edebilirsiniz. Şimdi sırasıyla bunların üzerine birkaç önemli hususa değineceğim. Öncelikle dergiler veya e- dergiler çoğunlukla, yazınızın daha önce bir başka yerde yayınlanmamış olmasını talep ederler. Buna dikkat ederek eserlerinizi göndermeniz gerekir. Bir dergiye yazı göndermeden önce mutlaka o derginin okuru olun. Size yakın olan bir dergi olsun yani sizin fikir ve düşünce dünyanıza yakın bir dergi olsun. Daha önce hiç okumadığınız bir dergiye gönderdiğiniz yazının yayınlanmaması muhtemeldir. Bu yüzden derginin okuru olmayı ihmal etmeyin. Dergiler genellikle mail yoluyla çalışır kısmen mektupla eser gönderenlerin olduğunu da dile getiren editörler var. Dergilerin mail adresleri siteleri varsa sitelerinin iletişim kısmında yoksa derginin nüshasında bulunan künye kısmında mevcuttur. Burada bulunan mail adresi üzerinden dergiyle iletişim kurabilir ve eserlerinizi buradan kolaylıkla gönderebilirsiniz.
Mail üzerinden iletişime geçmeden önce dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var. Öncelikle göndereceğiniz eseri Word dosyası halinde gönderin, bu dosyanın içerisinde sadece eseriniz olmasın. Kendinizden bahsettiğiniz bir özgeçmişiniz olsun. Tabi bu bir iş başvurusu değil, CV doldurur gibi doldurmamaya özen gösterin. Peki o zaman ne yapacağım diyorsanız, adınızı, soyadınızı, ne yaptığınızı vs. yazın bundan sonra neler okuduğunuzu, hangi yazarları okuduğunuzu, hangi yazarların sizin üzerinizde etki bıraktığını belirtin ki eseriniz bu kapsamda bir değerlendirmeye tabi tutulsun. Derginin okuru olduğunuzdan da bahsetmeyi sakın unutmayın. Bu kısmı tamamladıktan sonra eserinizi özgeçmişinizin altında yer alacak şekilde gönderin. Genelde dergiler eser sahiplerine geri dönüş yapmazlar, eğer geri dönüş almak istiyorsanız bunu da ayrıca belirtebilirsiniz. Eğer editör bunu dikkate alırsa size geri dönüş yapacaktır. Her şeyi dediğiniz gibi yaptım ama ne geri dönüş aldım ne de eserim yayınlandı diyorsanız. Yazının başında da dediğim gibi acele etmeyin, bu işler birden olmaz. Denediğiniz şekilde istediğiniz verimi alamamış olabilirsiniz. Bu sizi caydırmasın yazmaktan ve okumaktan vazgeçmeyin.
Dergilerin yayınladıkları yazıları, şiirleri ve öyküleri beğenmiyor ya da size hitap etmediğini düşünebilirsiniz. Kendinizi onların dışında hissediyorsanız kendinize bir blog açarak burada kişisel olarak eserlerinizi yayınlayabilirsiniz. Özellikle Z kuşağı dediğimiz yaş aralığını etkisinde bırakan “Wattpad” tarzı uygulamalar da burada devreye girebilir. Ancak bu tarz uygulamalar üzerinde yayınlanan yazının veya açacağınız bir blog sitesindeki yazının dergide yayınlanan bir eser nispetinde değeri olmayacaktır. Güzel yorumlar alabilir, çok okunabilirsiniz hatta kısa bir sürede kitabınızı da çıkartabilirsiniz. Ancak bunların hepsi sizin yazı serüveniniz açısından bir nevi havai fişek etkisi dediğimiz geçici bir ün kazandırmaktan ibaret kalacaktır. Herhangi bir dergide yayınlanmış olan eseri okuyan kitle aslında sizin ulaşmayı hedeflediğiniz kitledir. Bu yüzden bu tarz mecralarda aldığınız yorumlar/eleştiriler sizi yanlış şekilde yönlendirebilir.
Ben çok farklı düşünüyorum, onlar beni hiç anlamıyorlar gibi düşüncelere sahipseniz maddi gücünüz de buna elverişliyse dergi çıkarma yoluna gidebilirsiniz. Ancak bu yolu ben çok tavsiye etmiyorum. Dergi çıkarmak zor iştir, öncelikle tecrübe gerektirir. Yazarlarınız ve bunun yanında okurlarınız olması gerekir. Bunlar sadece derginin en temel gereksinimleridir. Bunun yanında editörler, kapak tasarımı için tasarımcı, yayın kurulu gibi organlar da bulunması gerekir. Beni kimse anlamıyor, ben bu işin üstünden gelirim diyorsanız tabi yine size kalmış.