DOSTA MEKTUP

“Yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirdim onların içinden.”

Bu elbette bir kitap cümlesi.

Sevgili Dost,

Şu an ayrı yerlerdeyiz ama belki de aynı duygularla. Belki de aynı filmi izledik, hatta belki de aynı kitabı okuyoruz. Belki de benim altını çizdiğim bir cümle, orada senin ilgini çekti ve gözlerini büyüterek baktın kelimelere. Şu an bir kalem ve defter arama telaşına girdin. Cümleyi not ediyorsun, tekrar okuyorsun, kitabı kapattın ve not aldığın cümleye odaklandın. Yazarın sana ne anlatmaya çalıştığını düşünüyorsun. Acaba bir şekilde yazara ulaşıp ona bu cümle hakkında soru sormalı mıyım, diyorsun. Çünkü ben öyle yapıyorum. 

Sevgili dost, Ahmet Hamdi Tanpınar bir kitabında, genç bir şairin Goethe’yi ziyaretini anlatır:

“Zavallı çocuk, birdenbire Weimar tanrısının karşısında bulunmasından dolayı o kadar şaşırır ki yol boyunca, hatta günlerce evvel hazırlamış olduğu sevgi ve hayranlık cümlelerini unutur ve yolda gördüğü eriklerin güzelliğinden bahseder.” Ben de sana birazdan yolda gördüğüm erikleri anlatabilirim. 

Sevgili dost, belki de aynı kitabı okuyoruz, demiştim. Senin okuduğun bir cümle, benim not defterimde tekrar okunmayı bekliyor olabilir. Ben o cümleyi ellerimin içine saklasam, sen o cümleyi bulabilir misin?

Ben burada Diyojen gibi gündüz vakti elimde fenerle seni arıyor olacağım ya da Romeo gibi, ”Bir meşale verin bana. Işığı taşıyayım, ruhum karanlık zaten.”

Ben bu mektubu neden yazdığımı anladığım zaman sana göndermiş olacağım. Şimdi yalnızca, evimde sakladığım onlarca kâğıttan biri olarak seni bekliyor olacak. Sen şu an belki de dünyamdaki insanlardan yalnızca birisin. Ve şu an belki de ben, senin dünyandaki insanlardan yalnızca biriyim, şairin deyimiyle. Fakat bu insanlar, Guguk Kuşu filmini de Napolyon’un yaşam öyküsü filmini de limana yaklaşan beyaz bir yolcu gemisini de vitrinlerdeki yeni sonbahar giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorsa benim elimden ne gelir, diyor yine şair, ben bu insanlara neyi anlatabilirim, diyor. Peki, ben sana bir mektupla neyi anlatabilirim?