#

15 Temmuz Şehitlerine


Ey karanlık gecenin semaya yükselen kahramanları…
Ey gökyüzüne açılan sonsuz kapı…
Ey 15 Temmuz’un unutulmayacak ecdatları!
Anaların iman dolu evlatları…
Ah bir bilseniz yüreğim, yüreğim kalemime nasıl da engel oluyor.
Ama yine de yazıyorum.
Yutkuna yutkuna, hıçkıra hıçkıra,
Kalemimden ter akıta akıta gururla yazıyorum.
Ey yemyeşil bahçemizin bir anda yeşeren umutları,
Umutla yarına bakabilmemizin teminatları,
Sonsuzluğa açılan 246 gül ağacı…
Siz ki vatanı için, bayrağı için, namusu için gözünü bir saniye olsun kırpmadan hain planların üzerine yürüyerek, sancağı aldınız.
Siz ki bayrağımızı ebediyete dalgalandırdınız.
Sizin kocaman yüreğiniz vardı.
Onların ise halkın silahıyla halka ateş edebilecek kadar alçalmış yürekleri…
Çünkü onlar ruhsuzdu ve ruhsuzluklarını tankın gücüyle birleştirmeye çalışarak benim yiğitlerimi bertaraf etmeye çalışıyorlardı.
Ama iman dolu yürekler buna izin verir miydi? Vermezdi.
Duayla kenetlenmiş insan zinciri buna geçit verir miydi? Vermezdi.
Öyle de olmuştu be yiğidim.
İmanınız öyle bir imandı ki tankın önünde korku salıyordu. “Ez beni!” diyordu.
“Söz konusu vatansa ez beni!”
Bomba sesleri… Ama selâmız buna izin verir miydi? Tekbiiiiiiir! Allahuekber!
Allah bizimle beraberdi.
İşte! Günler sonra sessizliğe büründüğüm bir yolculuk ve kilometreler beni sizin kabrinize yaklaştırdıkça boğazımda oluşan bir düğüm, tarifi olmayan bir his… Karşınızdaydım… Elim ayağım birbirine dolaşmış, öylece bakakalmıştım.
Bembeyaz karlar eşliğinde gül ağaçlarım cennet bahçesine uğurlanıyordu teker teker…
Hem de bir kuş misali, o eşsiz iman kokularını da beraberinde götürerek…
Uçuyorlardı…
Uçuyordunuz…
Beni de götürün, nereye gidiyorsunuz? Duyun beni…
Mobilyacı Erol Amca duy beni…
Tirebolulu İsmail Abi…
Size sesleniyorum…
Yüreğirli Ahmet Abi…
Vatanın halis evladı Ömer Abi,
Size sesleniyorum…
Uçuyorlardı… Gül ağaçlarım kanatlanmış, uçuyorlardı…
Neden duymuyorsunuz?
Gencecik polisim…
Sevda Abla… Tut elimden Sevda Abla, götür beni de bu sevda uğruna, vatan uğruna… Sonsuzluğa… Götür beni de Sevda Abla…
Ah be yiğitlerim, beni de götürseydiniz yanınızda ne olurdu?
Bir gül ağacı da ben olsaydım.
Ben de sizinle birlikte kanatlansaydım…
Gurur duyuyorum sizinle!
Gurur duyuyorum yüreğimdeki hasretinizle!
Gurur duyuyorum her zerrenizle!
Sizinle sonsuzlukta kavuşmak ümidiyle…
Dualarımız her daim sizinle…
15 Temmuz artık her zaman diliminde…
Ruhunuz şad olsun, mekânınız cennet olsun, Allah’ın selamı üzerinize olsun…
 
* Bu yazı, Gençlik ve Spor Bakanlığı “Gençlerden Ecdada Mektup 15 Temmuz Şehitlerine” yarışması kapsamında Aksaray ilimizde 2. olarak onurlandırılmıştır.
 
Zeliha YILDIRIM