#

ONLARA NEFES, BANA KUDÜS

Kudüs;

Adını tarihe altın harflerle kazımış heybetli mabet.

Müslüman’ın gözü, gönlü, yüreği, ilk kıblesi. 

Kalbi güneş misali ısıtan Kubbet’üs Sahra,

Nice peygamberlerin cihad meydanı…

Kudüs;

Sevdanın başkenti, aşkın kördüğüm olduğu yer. 

İşgalciler tarafından esir edilse de özgürlüğün en ulu temsili. 

Bizlerin meftunluğu, yüreğimizin ışıltısı. 

Dualarımızın baştacı, görmeden de sevebilmenin ispatı, 

Kavuşmaya gün saydıran vuslatsın sen. 

Mekke ve Medine kadar özlediğim;

Dün, bügün ve yarın muzafferiyetin için son soluğuma dek çalışacağım kutlu davamsın sen. 

Anamdan, babamdan hatta canımdan çok sevdiğim, namus bildiğimsin. 

Kilometrelerce uzağımdasın, rüyalarda görmek için uykuya koştuğum umudum!

Çok geç olmadan bir gün geleceğim, 

Geleceğim!

Önümde sakalları ağarlaşmış dedelerim,

Yanımda hanım kardeşlerim,

Ardımda fetih nesli;

Hepsi senin aşkın ile yanıp tutuşan,

Hepsi tek bir dert için ağlayan

Ve hepsi yıllardır senin yeniden fethin için çabalayan milyonlarca Müslüman ile geleceğim. 

Gelişimiz seni esir etmek isteyen,

Bizden alıkoymaya çalışan o emperyalist siyonistlere korku olacak. 

Gelişimiz ile baharlar yeniden başlayacak,

Çiçekler daha güzel kokacak. 

Duy beni,

Uzağımda olduğu hâlde her gün yüreğime dokunabilen Aksa’m! 

Ben inanıyorum ki yarınımız dünden farklı olacak. 

Çünkü yarınlar bize fetihleri vadediyor,

Çünkü biz bu davayı her gün, bir önceki günden daha gür seda ile savunuyoruz. 

Çünkü biz seni özlüyoruz ve elbette sana zaferler ile geleceğiz. 

Çok yakın güzel günler, zalimin kahrolduğu, mazlumun ayağa kalktığı,

İslam davasında muzafferiyetler.

Sevdam, davam! 

Uğruna canımı vereceğim kutsal toprağım. 

Ey mesafelerin engel olamadığı, yüreğimin en ücra köşesine taht kuran Aksa! 

Ey kıblem! 

Ey miraç!

Bu kalbim sana öyle muhtaç.

Senin güneşinle ısınmaya, 

Maneviyatınla huzur bulmaya, 

O muazzam cemalin ile şahlanmaya,

Benim, annemin, babamın, arkadaşımın ve senin aşkın ile yanıp tutuşan herkesin ihtiyacı var. 

Kudüs;

Şanım, şerefim, yüce tarihim!

Sen maziye gömülmeyecek kadar görkemli, üzerine toprak atılmayacak kadar derinsin. 

Sen,

Kalbimin bağır çağır söylediği ama dudağımda kilitlenen şiirsin.

Sen,

Manaların en anlamlısı, 

Allah’ın El-Kuddüs isminin tecelli ettiği en âlâ tefekkürsün. 

Hz. Muhammed’in yükselişi, 

Hz. Davud’un fethi,

Selahaddin’in düşleri, 

İslam’ın simgesisin. 

Ey Kudüs,

Sana veda etmiyorum.

Bilakis; kol kola omuz omuza kardeşlerimle geleceğimin müjdesini veriyorum. 

Veda etmiyorum!

İnsan, yüreğine nasıl veda eder ki? 

İnsan yanıp tutuştuğu sızısı olmadan yaşayamaz ki. 

Bir bebek annesiz, bir mektep talebesiz, bir Müslüman Kur’ân ve sünnetsiz nasıl düşünülemez ise benim de sensiz olmam akıllara ziyan.  

Senin sevdan bir gün değil, bir ömür değil, 

Dünyalık hiçbir sevgiye sığmayacak kadar büyük.

Sen ahiretliksin Kudüs! 

Geleceğim!

Dilimde tekbir, elimde özgürlük bayrağın. 

Seni, yerlerin ve göklerin mutlak ve kusursuz yaratıcısı Allah Teâlâ’ya emanet ediyorum. 

Selamların en güzel ile

Selam olsun şanlı sevdama, en kalbi manama 

Ve selam olsun İslam’ın Gür Sedası’na. 

AHSEN DERELİ