#

Demirbaş-İçini Döken Kitaplar

Sabredenler ve Şükredenler İbn Kayyım el-Cevziyye – Var Olmak Nurettin Topçu – Kızıldeniz Çöl-Gemi ve Tacir Nihal Şahin Utku – Dürtü – DR. David Lewis – Türk Muhafazakârlığı Hasan Aksakal – Sevincini Bulmak Mustafa Kutlu

Sabır ve Şükür… Hayata, zorluklara, sıkıntılara, mutsuzluğa, dertlere sabretmek ve bunlar dışında güzel olan, iyi olan bütün hâl ve durumlara şükretmek… İşte hayatı anlamlı kılan bu iki kavram ne ifade ediyor, sabredenler nelere maruz kalıyor, nelere şükretmek gerekiyor? Sabredenlerden mi olmalıyız, yoksa hep şükredenlerden mi olmak istiyoruz? Ya da hiç şükredenlerden miyiz? Bu ve benzeri aklımızda sabır-şükür kavramına dair oluşan birçok soru için sizleri İbn Kayyım el-Cevziyye’nin yedi asır önce yazdığı bu ölümsüz eser ile buluşturmaya davet ediyoruz. Bir düşünürün de dediği gibi “Gençler, her zaman kadim doğrularınız, kadim değerleriniz olsun.” J

Var Olmak (Nurettin Topçu)

Cumhuriyet Dönemi Türk düşüncesinin en önemli mütefekkirlerinden biri olan Nurettin Topçu’nun gazete ve dergi yazılarından oluşan bu kitapta Düşünceler ve Duyuşlar adlı iki bölüm bulunmaktadır. Fikir ve gönül dolu yazıların bulunduğu bu eserde Nurettin Topçu, toplumda yaşayan insanların nasıl var olabileceğine dair yazılar kaleme almıştır. Aslında kitaba adını veren de ilk bölümdeki bu “Var Olmak” başlıklı yazıdır.

Kitap, yoğun fikir yazıları içeriyor. Ancak yazıları okurken gerçek münevver nasıl düşünür, bunu görebiliyorsunuz. Özellikle dostluk, yalan, kuvvet, namus, düşünmek gibi kavramlar üzerine yazılan denemeler okuyucuyu yoğun tefekküre sevk ediyor. Demirbaş kitaplığınızın güzel bir köşesinde “Var Olmak” için yer ayırtmayı unutmayın.

Kızıldeniz Çöl-Gemi ve Tacir (Nihal Şahin Utku)

Kuzeyinde amansız girdapları, güneyinde matem tutulan Babü’l Mendep Boğazı ile suyun âdeta rahmet özelliğini yitirdiği, ters akıntıları, yüzeyin hemen altına gizlenmiş keskin kayalıkları, yağmur yerine kum taşıyan fırtınaları, gemilere kucak açmayan sahilleri ile çok sayıda kurban almış tuzaklarla dolu bir deniz…

Diğer yandan tarih boyunca çöl imkansızlığında çok sayıda dinî ve kültürü beslemiş; kendine has denizcilik geleneğiyle etrafında yükselen büyük medeniyetlerin Asya’ya açılan kapısı olmuş muktedir bir deniz…

2010 yılında Prof. Dr. Işın DEMİRKENT Tarih Ödülü alan bu eser, bir denizin yani Kızıldeniz’in tarihini, coğrafyasını, medeniyetlerini kısacası her şeyini edebi bir üslupla anlatıyor.

Dürtü – DR. David Lewis

Modern araştırma ajansı Mindlab International’ın direktörü Dr. David Lewis, aldığımız kararların aslında arka planında nasıl bir işlemden geçtiğini araştırdı. Bu kararlar öyle uçuk kaçık kararlar değil. Hayatın bizzat içerisinde günlük yaşamın tam ortasındaki kararlarımız: Birisine birden sevgi duymamız, fast food restoranlarının logolarının bize neyi anımsattığı, sıcaklık ile insan ilişkilerindeki değişimler, süpermarketlerin dizaynından nasıl etkilendiğimiz vs. Aslında okudukça “demek ki o dürtüler bundan bundan dolayı oluyormuş” diyeceksiniz. İyi okumalar.

Türk Muhafazakârlığı – Hasan Aksakal

Kitapta Osmanlı’nın son dönemindeki tartışmalara muhafazakârların katkıları  ve bunun günümüzdeki “muhafazakârlaşma” tartışmalarına kadarki yolculuğu inceleniyor. Hasan Aksakal, Türk muhafazakârlığının tarihsel gelişiminin Nâmık Kemal, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi edebiyatımızda önemli yeri olan şahsiyetleri inceliyor ve ilginç noktalara temas ediyor. Okuyucu kitabı dikkatle okuduğunda “Türk Muhafazakârlığı”nın bazı noktalarda terennüm, bazılarında tereddüt bazı konularda da tahakküm ettiğine güzel bir bağlam içinde değinildiğini görecek.

Sevincini Bulmak (Mustafa Kutlu)

Yarın gidip fakültedeki eşyalarımı, kitaplarımı toplayacağım. Bu kadar hüzün yeter. Liseden başlayıp edebiyat doçentliğine hevesle süren yolculuk sona eriyor.

Evet, sert, kesin ve keskin bir karar.

Neden bu noktaya geldim?

Sebep Ali mi? Ana Bilim Dalı Başkanı mı? Çalışma arkadaşlarım, talebeler, mektepteki atmosfer mi? Kutuplaşma, parti, cemaat, çıkar hesapları mı? Sadece Edebiyat değil, diğer bölümler, Hukuk, Siyasal Bilgiler hatta Tıp. Okur-yazar oranı, kitap satış rakamları, eğitimin kalitesi, ilmin kıymet-i harbiyesi, özel okullar, üniversiteler, yurdun tamamına yayılan yükseköğretim kurumları, evet en küçük ilimizde bile üniversite var, övünelim, lakin bakın bakalım o ilde kitapçı var mı, var elbette var, ne satıyor peki, kırtasiye-oyuncak-test kitapları ve spor malzemesi. Talebeyi bırak, hocaların kalitesine bak. Doktoru, hakimi, öğretmeni sınava tabi tutmalı. Millî Eğitim dökülüyor, nerede bunun ispatı, bak arkadaş ülkemi, öğretmenlerimi, okulumu, batırmak değil niyetim, en azından “Kim Beş Yüz Milyon İster” yarışma programına bak, ülkenin önde gelen üniversitelerinden mezun olmuş insanların hangi sorular karşısında apışıp kaldıklarını gör.