Yaşamak ve Çalışmak-Üç Dil
YAŞAMAK ve ÇALIŞMAK
Yazar: Montaigne
Tabiat bir ana gibi davranmış bize. İstemiş ki ihtiyaçlarımızı gidermek zevkli bir iş de olsun üstelik. Aklımızın istediği şey, iştahımızın da aradığı şey olsun: Onun kurallarını bozmaya hakkımız yok.
Biz pek şaşkın varlıklarız. “Filanca, hayatını işsiz güçsüz geçirdi.” deriz; “Bugün hiçbir şey yapmadım.” deriz.
“Bir şey yapmadım.” ne demek? Yaşadınız ya! Bu sizin yalnız başlıca işiniz değil en parlak, en şerefli işinizdir.
“Bana büyük işler çevirmek imkânını verselerdi, neler yapmaya gücüm olduğunu gösteririm.” deriz. Önce siz kendi hayatınızı düşünmeyi, çevirmeyi bildiniz mi? Bildinizse bütün işlerin en büyüğünü görmüşsünüz demektir.
Kendini göstermek ve iş görmek için büyük fırsatlara ihtiyaç yoktur. Hangi mevkide olursa olsun, perde arkasında da perde önünde de insan kendini gösterir. Bizim işimiz kitap doldurmak değil ahlakımızı yapmaktır; savaşmak, memleket kazanmak değil yaşayışımıza dirlik düzenlik getirmektir.
En büyük, en şerefli eserimiz doğru dürüst yaşamaktır. Geri kalan her şey, başa geçmek, binalar kurmak, nihayet ufak tefek eklentiler, yollardır.
Ancak küçük ruhlar işlerin ağırlığı altında ezilir; onlardan sıyrılmayı, bir yerde durup yeniden başlamayı bilmezler.
LIVING and WORKING
Montaigne
Nature has mother-like observed us. The actions she has enjoined us for our necessity should be also pleasurable to us; and she invites us to them, not only by reason, but also by appetite, and it is injustice to infringe her laws.
We are great fools. “He has passed his life in idleness,” say we: “I have done nothing today.”
What? Have you not lived? That is not only the fundamental, but the most illustrious, of your occupations.
“Had I been put to the management of great affairs, I should have made it seen what I could do.” Have you known how to meditate and manage your life? You have performed the greatest work of all.
There is no need for great opportunities for showing ourselves and performing a work. No matter whatever position it is, the person shows himself in all stages, and behind a curtain as well as without one. To compose our character is our duty, not to compose books, and to win, not battles and provinces, but order and tranquility in our conduct.
Our great and glorious masterpiece is to live to purpose. All other things: to reign, to lay up treasure, to build, are but little appendages and props. This is for little souls, buried under the weight of affairs, not from them to know how clearly to disengage themselves, not to know how to lay them aside and take them up again.
العيش والعمل
مونتين
تعاملت الطبيعة معنا كالأم. وأرادت أن يكون تغطيتنا لاحتياجاتنا شيئا ممتعا فضلا على ذلك. ليكن الذي يريده عقلك هو نفس الشيء الذي تحبه شهيتك. ليس لنا حق في أن نفسد قوانينها.
نحن كائنون كثيري التحير. نقول:”أمضى فلان حياته بلا عمل”؛ “أنا لم أقم بأي شيئ اليوم”.
ما معنى قول “أنا لم أفعل شيئا”؟ ألم عشتم! هو ليس فقط عملكم الأساسي وإنما هو أشرف وأبهر عملكم.
نقول:”لو أتيحت لي الفرصة أن أقوم بأشياء عظيمة سأبهر الناس بما أستطيع أن أقوم به.” أولا هل علمتم التفكر في حياتكم وتنظيمها؟ لو علمتم يعني هذا أنكم انتهيتم من أعظم كل الأمور.
لا يحتاج الإنسان إلى فرص كبيرة كي يظهر نفسه وينهي عمله. يمكن للإنسان إظهار نفسه في أي مقام سواء كان خلف الستارة أو أمامها. ليس أمرنا تسويد الكتب بل أمرنا تطييب أخلاقنا؛ ما أمرنا القتال وملك البلاد، إنما أمرنا تدبير الحياة وترتيبها.
أثرنا الأعظم والأشرف هو العيش بالحق والعدالة وما سواها إلا التولي ونصب الأبنية وأخيرا ملحقات وطرق صغيرة.
تتسحق تحت الأعمال الأرواح الصغيرة فقط ؛ ولا يعرفون التخلص منها والبداية من جديد.